İdari yargıda ivedi yargılama usulü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na Türk Ceza Kanunu ile 2014 yılında diğer bazı kanunlarda değişiklik yapılması husussunda eklenen bir madde ile öngörülmüştür. İdare hukuku, kişinin özgürlük ve haklarını kamuya tanınan ayrıcalık ve üstünlükler karşısında dengelemektedir. İdari mahkemeler, kamu idarelerine ait işlemlerin ve eylemlerin hukuka
uygun olup olmadığını denetler. İdari yargı mahkemeleri ikiye ayrılır:
- İlk Derece Mahkemeleri ( Vergi ve İdari Mahkemeleri)
- İkinci Derece Mahkemeleri ( Yüksek Mahkeme ve Danıştay)
İdari mahkemelerce verilen kararların son incelemesinin yapıldığı mercii Danıştay’dır. Danıştay’ın görevleri şunlardır:
- İdari uyuşmazlıkların çözülmesi
- Davaların görülmesi
- Başbakan ve Bakanlar Kurulu’nun gönderdiği kanun tasarılarının ile tüzük tasarılarının incelenmesi
- Kamu hizmetleri il alakalı olan sözleşmeler ile ilgili 2 ay içinde düşünce belirtmesi
- Kanun ile gösterilmiş olan diğer işlerin yapılması
İvedi Yargılamanın Tanımı
İvedi yargılama kavramı şu şekilde tanımlanabilir. Öncelikle, idari yargıda ivedi yargılama, idari yargı hukuku kapsamındaki genel yargılama usulünden farklıdır. İvedi yargılamada, yargılama usulü basitleştirilir ve süreler kısaltılır. Yani, farklı ve hızlı bir yargılamayı ifade eder denilebilir. Genel yargılama usulüne kıyasla, İvedi yargılama usulü hızlı ve basit işlemektedir. Ancak bu usul, idari yargıda belirli belirli konulardaki davalar için öngörülmüştür.
İvedi yargılama usulü sayesinde hedef, bazı davalarda yargılamanın hızlandırılmasıdır. İvedi yargılama usulü, bazı davaların diğer davalardan daha hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulması zorunlu olduğu gerekçesi ile getirilmiştir. Bazı idari davalar, nitelik açısından diğerlerinden farklıdır. Bu davaların geciktirilmeksizin karara bağlanması gerekmektedir. Kararın gecikmesi, idare ve davacılar açısından hukuki belirsizlik, katlanılması imkânsız veya zor sonuçlar doğurabilmektedir.
İvedi Yargılama Usulü hangi Uyuşmazlıklarda Uygulanır?
İvedi yargılama usulü, aşağıdaki işlemler nedeni ile ortaya çıkan uyuşmazlıklarda uygulanır:
- İhaleden yasaklama kararları dışındaki ihale işlemleri
- Acil kamulaştırma işlemleri
- Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi ile ilgili 6306 sayılı kanun çerçevesinde alınan Cumhurbaşkanı kararları
- Özelleştirme Yüksek Kurulu kararları
- 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununa göre yapılan tahsis, satış ve kiralamalar
- Çevre Kanunu’na göre idari yaptırım adına verilen kararlar dışındaki çevresel etki değerlendirmesi kararları
İvedi Yargılama Usulünün Özellikleri Nelerdir?
İvedi yargılama usulünün özellikleri arasında aşağıdaki birkaç özelliği sayabiliriz:
- Süreler, ivedi yargılama usulünde kısaltılmıştır.
- İdari yargıda dava açma süresi 60 gündür. İvedi yargılama usulünde ise 30 gündür.
- İlk inceleme süresi de, genel yargılama usulü ile ivedi yargılama usulünde farklılık gösterir. Genel yargılama usulünde 15 gün, İvedi yargılama usulünde 7 gündür.
- Savunma süreleri de farklılık göstermektedir. Dava dilekçesinin tebliğinden sonra 15 gün olan ivedi yargılama savunma süresi vardır. Genel yargılama usulünde, bu süre 30 gündür.
- Karara bağlama, dosya tekemmülünden itibaren ivedi yargılama usulünde 1 ay, genel yargılama usulünde en geç 6 aydır.
- İtiraz sürelerinde ise şöyle bir fark vardır. Genel yargılama usulünde yürütmenin durdurulması kararına karşı itiraz, karar tebliğini izleyen 7 gün içinde yapılabilmektedir. Oysa ivedi yargılama usulünde, karara itiraz edilememektedir.
- İvedi yargılama usulünde, savunma verme süresi geçerse dosya tekemmül etmiş olarak kabul görür.
- İvedi yargılama usulünde taraflar, dava ve savunma olmak üzere birer dilekçe verir. Davacı dava dilekçesini ve davalı savunma dilekçesini sunar. Genel yargılama usulünde, davalı ve davacı ikişer dilekçe sunar. Davalının sunduğu dilekçeler, birinci ve ikinci savunma dilekçeleridir. Davacının sunduğu dilekçeler de, dava dilekçesi ile cevaba cevap dilekçesidir.
- İstinaf süresi ve temyiz süresi, genel yargılama usulünde karar tebliğinden itibaren 30 gündür. İvedi yargılama usulünde İstinaf yolu öngörülmemiştir. Nihai karar için temyize başvurma süresi, tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. Temyiz dilekçesine cevap verme süresi de 15 gündür. Genel Yargılama usulünde dilekçeye 30 gün içinde cevap verilebilir.
- İvedi yargılama usulünde temyiz istemi karara bağlanma süresi 2 aydır. Kararın tebliğe çıkması da 1 aydır.
- İvedi yargılama usulünde, Yargılama Usulü Kanunu 11.maddesi uygulanmamaktadır.
İvedi Yargılamanın Gerekliliği
İvedi yargılamanın gerekliliği fazlasıyla savunulmaktadır. İvedi yargılama, aslında yeni bir yargılama yöntemi değildir. Belli sayıdaki uyuşmazlıklar daha basit, daha hızlı ve daha az masraflı bir şekilde çözüme kavuşmaktadır. İvedi yargılama usulüne tabi olan uyuşmazlıklar, özellikleri dolayısıyla önemlidir. Bu davalarda, geç süren yargılamalar sonucu telafisi imkânsız zararlar ortaya çıkabilmektedir. Aynı zamanda, uzun süren yargılama kararlarının uygulanma kabiliyeti yoktur. Bu olumsuzlukların bertaraf edilmesi gerekmektedir. Hızlı yargılama sayesinde, ivedi yargılama usulü hukuki belirsizlikleri derhal sonlandırmaktadır. Böylece sonuca en kısa sürede ulaşılmaktadır. Niteliği açısından, genel idari uyuşmazlıklardan farklılık gösteren uyuşmazlıklar için ivedi yargılama usulü, adil yargılanma ilkesinin bir parçasıdır ve ona hizmet etmektedir. Anayasa Mahkemesi, ivedi yargılama usulü ile ilgili olarak görüşünü açık ve net bir şekilde belirtmiştir. İvedi yargılama düzenlemelerin hukuka aykırı olduğu gerekçesi öne sürülerek, iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulsa da Anayasa Mahkemesi, ivedi yargılama usulüne ilişkin düzenlemenin iptali için yapılan başvuruyu reddetmiştir.
Çünkü kanun koyucunun takdir yetki kapsamında ivedi yargılama içeriğinin belirlenmesi, dava açma ve temyiz süresi gibi yargılamaya ait sürelerin kısaltılması, yürütmenin durdurulması talebi ile ilgili kararlar doğrultusunda yargı yolunun kapatılması, nihai kararlarda istinaf yoluna başvurulamaması gibi ivedi yargılama usulünü belirlemek yer almaktadır. Bu yüzden, yapılan değişiklikler hukuka aykırı bir durum teşkil etmemektedir. Anayasa’ya göre hakkaniyet, kamu yararı ve adalet ve hangi işlemlerin ivedi yargılama usulüne tabi tutulacağı gibi kriterler gözetilmektedir. Kanun koruyucunun, Anayasal kurallara uygun olarak bu işlemlerin belirlemesi mümkündür. İvedi yargılama usulüne tabi uyuşmazlık türleri belirlenmiş olup, ivedi yargılama usulü kapsamındaki idari işlemler yüzünden ortaya çıkan uyuşmazlıkların niteliği bakımından acilen çözüme kavuşturulması gereken uyuşmazlıklar vardır. Bu uyuşmazlıklar açısından ivedi yargılama usulü kabul edilmelidir.